TÜM ÜRÜNLERDE GERÇEK FİYATTAN %50 İNDİRİM
ÇILGIN KASIM
TÜM ÜRÜNLERDE GERÇEK FİYATTAN %50 İNDİRİM
ÇILGIN KASIM
Çamaşır Yıkarken Çevreyi Nasıl Koruyabiliriz?

Çamaşır Yıkarken Çevreyi Nasıl Koruyabiliriz?

Çamaşır Yıkarken Çevreyi Nasıl Koruyabiliriz?

Bu yazımızda yıkama işini daha çevre dostu hale getirmek için fikirler üzerinde duracağız. 

Çamaşır yıkamak dünyadaki en heyecan verici iş değil, ancak düzenli yapmamız gereken bir angaryadır, hele ki evde bir bebek veya çocuk var ise.  Ancak bu işi yaparken hem bütçemizi ve sağlığımızı korumak; hem de bebeğimizin ilerideki hayatını iyileştirmek, yani çevresel etkimizi azaltmak için bazı noktalara dikkat etmek zorundayız.

Güzel bir havada çamaşırları asarak kurutmak en iyisidir...
Güzel bir havada çamaşırları asarak kurutmak en iyisidir...

Öncelikle çamaşır yıkama işlerimizi uygun maliyetli ve çevre dostu hale getirmek için gereken dört değişikliği basitçe bir yazalım:

1. Daha az çamaşır yıkamak

2. Daha düşük bir sıcaklıkta yıkama yapmak

3. Çevre dostu bir deterjan seçimi

4. Çamaşır kurutma makinesinden olabildiğince kaçınmak

Ne kadar kolay değil mi? Ama iş uygulamaya gelince epeyce detay karşımıza çıkacak…

Adım 1, Nasıl daha az çamaşır nasıl yıkanır?

Çamaşır makinesini çalıştırmak, elektrik ve su tüketmenin yanı sıra atık su sistemine kimyasallar ve mikro plastikler sokar.  Ayrıca, geleneksel çamaşır deterjanları fazlaca plastik ambalaj atığı çıkarır.  Ve tabii ki bunların bir kısmı cüzdanımızı da etkiler ama, tamamı kötü şekilde çevreyi etkileyen faktörlerdir.

Bu nedenle, bir numaralı çevre koruma kuralı, "Daha Az Çamaşır Yıkamaktır"…

Bu amaca ulaşmak için, kirli sepetine bir şey atmadan önce bir durun ve onun gerçekten yıkanması gerekip gerekmediğini sorgulayın.

İç çamaşırı, aktif spor giysileri ve doğrudan tene giyilen giysiler çoğu zaman bir kullanımdan sonra yıkanmaya ihtiyaç duyar; buna yapacak bir şey yok. Özellikle de yaz mevsiminde…

Ancak dış katmanlarda kullanılan giysiler açıkça kirli/lekeli değillerse genellikle yıkamadan birkaç kez giyilebilir.  Örneğin bir dış giyside bir küçük leke (çocuğunuzu giysilerini düşünün) olsa bile, çoğunlukla nemli bir bezle (veya ıslak mendille) temizlenebilirler. Böylece tüm giysiyi yıkamaya gerek kalmaz. Yıkamayacağınız ürünleri oda içinde bir askıda birkaç saat havalandırdıktan sonra tekrar gardırobunuza koyabilirsiniz.

Yatak çarşaflarının ne sıklıkla yıkanması gerektiği konusunda ise genel bir tartışma vardır. Bunlar için mevsim, coğrafi bölge farkı çok önemli. Genel olarak haftada bir yıkama makul kabul edilir; soğuk mevsim/bölgelerde bu süre 10-12 güne de uzayabilir. Ancak yastık kılıfları haftada 2 kez değiştirilmeyi gerektirebilir. Yağlı saç yapısına sahip ailelerde bu değişim haftada üçe de çıkabilir.  

Ancak, tek bir kullanımdan sonra banyo havlularını yıkamak gerçekten savurganlıktır. (İnsanların bunu gerçekten yaptığına inanması zor olabilir, ama maalesef oluyor.) Banyo havluları veya bornozlar kullanımlar arasında yeterince havalandırılıp kuruması sağlandığı sürece, en az iki hafta kullanılabilir.

El-yüz havlularınızı ne sıklıkla yıkadığınız ise genel olarak kişisel tercihe bağlıdır. Bazı kişiler bunları 2 günde bir değiştirirken bazıları ise haftada bir değiştirir. Burada önemli olan kullanım arasında havluları olabildiğince havalanacak şekilde (örneğin açık şekilde bir havlu çubuğuna) asarak kurumalarını sağlamaktır. Bir hafta boyunca el-yüz havlusunu kullanmak, çok çevreci bir yaklaşım olacaktır.

(El-yüz havlularında en önemli kirlilik faktörlerinden bir tanesi, kadınların makyaj malzemesi bulaştırma riski, diğeri ise çoğu kişide görülen sabun kullanmadan yüz yıkama alışkanlığıdır. Ayrı bir makyaj temizleme havlusu (özel olarak bu iş için üretilmiş ürünler de var) çok daha faydalı olacaktır. Üstelik bunlar soğuk su ve sabun ile kolayca temizlenebilir. Sabunsuz yüz yıkama ise cilt yağının havluya geçmesini sağladığı için hızlı bir kirlilik yaratır.)

Dolu makine ile yıkamak her zaman daha iyidir.
Dolu makine ile yıkamak her zaman daha iyidir.

Bu konuda ikinci önemli faktör ise, Makineyi mümkün olduğunca dolu çalıştırmaktır. Yani, makina kapasitesine uygun olana kadar çamaşırları biriktirmeliyiz. Bölmeli bir sepet veya portatif çekmeceli bir yapı (Bkz İkea) giysileri renkli, beyaz, iç çamaşırı gibi ayırarak çamaşır gününe dek bekletmenizi sağlayacaktır.

Bu hususta Bebeğimin giysilerini nasıl yıkamalıyım? başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.

Adım 2, Düşük Sıcaklıkta Çamaşır Yıkayın

Yıkama programınızın sıcaklık derecesini düşürmek yani süreyi kısaltmak, harcadığınız su ve enerji miktarını azaltmanın yanı sıra, kumaşlarda renklerin solması veya çekme (kısalma) risklerini de azaltır.

(Biliyor musunuz? Sadece Avrupa’da günde 98 milyondan fazla yıkama yapılıyor. [Cleanright.eu] Bu yıkamalarda harcanan musluk suyu miktarı ortalama 5 Milyon ton (5 Milyar litre), en yeni enerji tasarruflu makineler kullanılsa dahi harcanan elektrik ~79 Megavat… Sadece bu elektriğin CO2 karşılığı ise günlük ~37500 Ton salınım demek. G.)

30C'de yıkama: Modern çamaşır makinelerinin çoğu artık 30 derecede çalışan 'eko' programa sahiptir. Birçok bilimsel çalışma, çamaşırları 40 yerine 30 derecede yıkamanın %38 daha az enerji kullandığını, elektrik faturanızı düşürdüğünü ve çevreye yardımcı olduğunu söylüyor.  

30C ile 40C karşılaştırması: 30C sıcaklıkta bir program genel olarak gayet iyi temizlik sağlar. Ancak giysiler çok kirli veya lekeli ise, onlara özel olarak sıcaklığı 40 dereceye çıkartmanız gerekebilir. Yine de, kirli yada lekeli ürünleri bir miktar deterjanlı su ile ön ıslatma yapıp, 10-15 dk sonra normal 30C programda yıkamak aynı sonucu verecektir.

40C ile 60C karşılaştırması: Which dergisi, 60 C sıcaklıkta yapılan bir yıkamanın, 40 C programına göre %50'den daha fazla elektrik kullandığını göstermiştir. (Yani 30C ye göre %120 artış) Bu nedenle yalnızca çok gerekli olduğunda bu sıcaklık kullanılmalıdır. Örneğin birçok üretici yatak takımları için 60C program önermektedir, ancak modern deterjanlar aynı temizliği 40C sıcaklık ile gayet güzel gerçekleştirmektedir. Bazı kaynaklar da, yağlı lekelerden kurtulmak için 60C yıkamayı önerse de, bu lekeli ürünleri yukarıda belirttiğimiz gibi bir bulaşık deterjanlı ön ıslatılmış/hafifçe çitilenmiş şekilde 40C de yıkamak aynı etkiyi verecektir.

30 Derece iyidir...
30 Derece iyidir...

Ayrıca, düşük sıcaklıkta kısa süreli programlar daha az mikroplastik salınımı doğurur. Leeds Üniversitesinde yapılan bir çalışma 30C sıcaklıkta kısa programda yıkamanın, 40C’de 85 dk’lık programa göre mikroplastik salınımını %52 azalttığını göstermiştir. Bu mikroplastikler maalesef arıtma tesislerinde tutulmaz, doğaya salınırlar. Yani su kaynaklarına, toprağa geçerler ve Dünya’yı kirletmeye devam ederler. (Aslında besin zincirine girerek bizleri/çocuklarımızı da etkilediklerine dair çalışmalar da vardır)

Bakteriler: Bazı aileler ise çamaşırlarını 60C sıcaklıkta yıkamayı tercih edebilir, çamaşırlardaki virüsleri ve bakterileri böylece öldürebileceklerine inanır. Ancak bu bazı koşullarda faydalı olsa da (Hastane, laboratuvar kıyafetleri vb) her zaman böyle değildir. Standart ev yıkamalarında onları ortadan kaldırmanın esas yolu iyi bir deterjandır.  Çalışmalar birçok durumda, iyi bir deterjan seçerek ve 40C'de yıkayarak aynı hijyen etkilerini elde edebileceğinizi göstermiştir.

Adım 3, Sürdürülebilir deterjan kullanmaya çalışın

Çevre dostu bir deterjan seçerken göz önünde bulundurulması gereken birkaç konu vardır:

Kimyasallar: Bu birinci seçim kriterimizdir. Geleneksel çamaşır deterjanları su yollarımızı kirleten ve ekosistemlere zarar verebilen fosfat, klor ve ağartıcı gibi sentetik kimyasallar içerir. Bunun yerine, fosfat içermeyen ve doğal ve biyolojik olarak parçalanabilen bileşenler kullanan ürünleri tercih etmek, çevreci bir tercih olacaktır.

Ambalaj: Giderek artan sıvı ve 'kapsül' tipi deterjanlar genel olarak biyolojik olarak parçalanmayan ve her zaman geri dönüştürülemeyen plastik ambalajlarda sunulur. Sıvı deterjan kullanıyorsanız, olabildiğince geri dönüştürülmüş plastikten yapılmış ambalajları ve özellikle de yeniden doldurma poşetleri olanları kullanabilirsiniz. Daha yaygın olan toz formdaki çamaşır deterjanları da artık çoğunlukla plastik torbalarda sunulmaktadır. Bunların da geri dönüşümüne özel önem göstermek aynı önem derecesindedir. Mümkün olduğunca geri dönüştürülmüş ve dönüştürülebilen ambalajları tercih etmeliyiz.

Karbon ayak izi: Sıvı deterjanlar su içerir ve bu nedenle taşınması hacimli ve ağırdır, dolayısıyla daha fazla karbon ayak izine sahiptir. Nakliyeden kaynaklanan karbon ayak izini azaltmak için konsantre bir deterjana geçmeyi düşünebiliriz.

Hayvanlar üzerinde test: Çevre dostu olan ürünler hayvanlar üzerinde test edilmez. 'Cruelty free' veya 'vegan' gibi etiketlere dikkat edin.

Günümüzde çevreci yaklaşıma sahip çamaşır yıkama ürünleri giderek artmakta. Marka vermek pek doğru değil ama basit bir internet araştırması size birçok alternatif gösterecektir. 

Evinizde de detarjan yapabilirsiniz...
Evinizde de detarjan yapabilirsiniz...

Siz de kendi deterjanınızı ve yumuşatıcınızı kendiniz evde üretebilirsiniz. (Bkz: Bebeğimin giysilerini nasıl yıkamalıyım? başlıklı yazımızdaki örnek, ve yazımızın altındaki örnek reçeteler.)

Adım 4, Tamburlu Kurutucudan Uzak Durun

Mümkünse çamaşır kurutma makinesinden kaçının, çünkü ciddi miktarda elektrik tüketir!

Eğer haftada birden fazla kez çamaşır yıkayıp onları da makinede kurutuyorsanız, yıkama maliyetiniz hızla artacaktır. Türkiye’de Standart kurutucu ile bir parti çamaşır kurutmanın maliyeti ortalama 16-20 TL arasında. (İçindeki çamaşır cinsi ve miktarına bağlı) Bu da haftada 3 kez kullanılsa aylık ~200 TL yapar. (Tarife artışına sebep olursa da bu rakam katlanır)

Elektrik maliyetlerinin yanı sıra, çamaşır kurutma makinelerinin diğer bir dezavantajı da giysilerinizin aşırı sürtünme ile daha çabuk yıpranmalarına ve hızlı yüksek sıcaklık uygulanması ile boyutsal çekmelere sebep olmasıdır. Özellikle yünlü/pamuklu ürünlerin yıkama talimatlarında “tamburlu kurutucu” işareti kapalıdır.

En çok kullanılan yıkama talimatı simgeleri
En çok kullanılan yıkama talimatı simgeleri

Çamaşır kurutma işlemi için genel öneriler şöyle özetlenebilir:

Dışarıda kurutun: Eğer balkon gibi askı alanınız var ise, asarak kurutma yapabilirsiniz. Eğer nem oranı düşük ise, bir de hafif bir rüzgâr var ise, çamaşırlar kışın bile dışarıda kuruyabilir. Kışın dışarıda kurumadan aldığınız giysiler size ilk anda nemli gibi gelebilir, kısa süre içeride durunca normale gelecektir.

Askılık ile içeride kurutun: Özellikle kaloriferli evler zaten hava kuruluğundan muzdarip oldukları için, seyyar bir askılık ile içeride asarak kurutmak da bir çözüm yoludur.

Mutlaka kurutucu kullanacaksanız, işlemi hızlandırın: Eğer yaşanılan bölge nedeniyle kurutucu kullanılacak ise, ısı pompalı yeni modeller tercih edilmelidir, bunlarda yıpratma etkisi aynı olsa da, elektrik tüketimi oldukça tasarrufludur. Ayrıca, kurutma işlemini hızlandıracak bir yolunuz da var, kurutma topları. Çeşitli hammaddelerden, ama genel olarak doğal malzemeden yapılan bu toplar, hava akışını iyileştirerek %25-30 civarında kurutma süresini hızlandırabilir. Yani enerji ve para tasarrufu sağlar.

Konuyu tekrar toparlayalım

Evet, buraya kadar makul aralıklarla Çamaşır yıkamanın ve bu süreçte yapılacak küçük değişikliklerin bütçenize ve çevreye yani Dünya’ya etkilerini kısaca irdeledik, fikirler önerdik.

Özetleyelim mi?

1) Daha seyrek yıkama yapın. Pek çok giysi/ürünü tek kullanımdan sonra yıkamak gerekmez. Makinenizi olabildiğince dolu çalıştırın.

2) Düşük sıcaklıkta yıkama yapın. Birçok kirli ürün, 30C sıcaklıkta gayet güzel temizlenir.

3) Çevreyi koruyan bir deterjan/yumuşatıcı seçmeye çalışın. Sert kimyasallar, çevreyi kirleten ambalajlardan uzak durmaya çalışın.

4) Olabildiğince kurutucudan uzak durun. Asarak kurutmak iyidir...

Çevreye etkimizi azaltabiliriz...
Çevreye etkimizi azaltabiliriz...

Çevreci ipuçları

Evde kolayca yapılabilecek Çamaşır Deterjanı:

1 Ölçü Doğal sabun rendesi, 1 ölçü çamaşır sodası, 1 ölçü karbonat, ½ ölçü Boraks (internetten satın alabilirsiniz), ölçek büyüklüğüne göre 10-15 damla aromatik yağ (Lavanta, Limon, portakal veya ylang-ylang gibi)

Önce kuru malzemeyi bir kapta iyice karıştırın, en son aromatik yağı dağınık şekilde bu karışıma damlatıp karıştırmaya devam edin. Sonra karışımı sağlam kapaklı bir kavanoza alın. Yıkamanızda normal deterjan gözüne 2 yemek kaşığı veya yarım deterjan ölçeği kullanabilirsiniz.

Eğer çamaşırda leke veya ağır kir var ise, önceden 1:1 ölçüde (birer tatlı kaşığı gibi) boraks ve çamaşır sodası karışımı eklenmiş uygun miktarlı suda bekletir, sonra yıkarsanız, çok daha temiz olacaktır.

Evde yapılan ve ağır kimyasal içermeyen çamaşır yumuşatıcı:

Bir Tepeleme yemek kaşığı karbonat (veya yemek sodası) alıp, derin bir kaba boşaltın.

~200 ML Beyaz sirkeyi (%4-7 arası asetik asitli, normal market sirkesi), yavaş yavaş, sürekli karıştırarak kaba ekleyin. Dikkat! Bu işlem şiddetli köpürmeye yol açacaktır! Kabı bu nedenle büyük/derin tutun. (Sürahi veya beher gibi şeffaf bir kap tercih etmeniz iyi olur.) Ve kaptaki Karbonat/yemek sodası tamamen çözülünceye kadar karıştırmaya devam edin.

Sonra bu karışıma ~500-600 Ml içme suyu veya kaynatılmış su ekleyin ve tekrar iyice karıştırın. Akabinde bu karışımı tercihan cam bir şişe içine alın, içine arzu ettiğiniz bir doğal koku verici de (Aktarlarda bulunan limon yağı, portakal yağı, lavanta yağı gibi) 10-15 damla ekleyebilirsiniz.

Bu eklemeleri de yapınca şişenin kapağını kapatıp iyice çalkalayın,  (Dikkat, çalkalama sırasında gaz oluşumu gerçekleşebilir, arada kapağı dikatlice açarak kontrolt edin) hafif bulanık bir görüntüsü olacaktır, artık sağlıklı, çevreye, size ve çocuklarınıza zarar vermeyen yumuşatıcınız hazırdır. 

Her kullanımdan önce de hafifçe çalkalayın, Makinanın yumuşatıcı gözüne ölçeği kadar koyarak kullanabilirsiniz... 

Sevgi sağlığın da temelidir, çamaşır işini de bir oyun gibi (tabii ki hijyene dikkat ederek) yapabilirsiniz.
Sevgi sağlığın da temelidir, çamaşır işini de bir oyun gibi (tabii ki hijyene dikkat ederek) yapabilirsiniz.

Son söz

Sizlere (yani bebek ve çocuklarımıza 😊) Ozmoz markamız ile en güzel kumaşlardan, kullanışlı, uzun ömürlü, çevreci ve organik giysileri sunmaya çalışıyoruz. Tabii ki bunlar kullanıldıkça kirlenecekler ve yıkanacaklar. İşte bu yazımızda yıkama işleminizde size yardımcı olacak, ama aslında çocuklarımıza bırakacağımız Dünyayı biraz daha yaşanabilir kılmak için fayda sağlayacak bilgiler aktarmaya çalıştık.

Sevgi ve mutluluk ile kalın,

Mukadder Özden, Anne ve Tekstil Mühendisi

Paylaş: