Genel olarak bilinen ve pekçok kaynakta yazılı gelişim evreleri olsa da, bebeklerin emekleme ve ilk kelimelerini söyleme aralığı oldukça geniştir. Eğer bebeğiniz (genel ortalamalara göre) geç kalmışsa onun yürümesini veya konuşmasını beklemek üzücü bir his olabilir. En azından sürekli düşünürsünüz: “Bir sorun mu var? Bir şeyi eksik mi yapıyorum? Bebeğim iyi mi? …”
Uzm. Dr. Yelda Mumcu “Pek çok motor beceride olduğu gibi bebeklerin emeklemesi de oldukça geniş bir aralıkta gerçekleşir. Genellikle bebeklerin %50’si 8-9 ay arasında emekler.” Diyor, “ama bebeklerin %7’si hiç emeklemez, ya da kilolu veya erken doğan bebekler daha geç de emekleyebilir.” diyor. (1) (Bebeğinizin erken dönem motor gelişimi için hazırladığımız diğer yazımızı da okumanızı öneririz.)
Bebeğinizle ilgili endişeleriniz olabilir, ama tıbbi değerlendirme ve tavsiye için doktor randevusu almadan önce, şunu unutmayın: Bebek gelişim zaman çizelgeleri düşündüğünüzden daha geniş aralığa sahiptir ve her bebek farklıdır.
Bebeklerde “yürüme/hareket” ve “konuşma” gibi iki temel konuda gelişimsel gecikmenin olası nedenlerini, bu konuda bebeğinizi desteklemek için neler yapabileceğinizi veya ne zaman endişelenmeniz gerektiğini hatırlatmak için bu yazımızı hazırladık.
Yukarıda değinmiştik, 8-9. ayında emekleyen çok sayıda bebek olduğu gibi, yaşına kadar (hatta ilerisinde) emeklemeyen, yürümeye çalışmayan bebekler de vardır. Dr Mumcu’ya dönelim: “Bazı bebekler emeklemek yerine oturarak çevreyi gözlemlemeyi daha çok tercih eder. Ya da çevresini dokunarak ve el becerilerini kullanarak oyuncak ve objelerle oynamayı tercih ederler. Ancak bebeğinizin diğer motor becerilerinde gecikme varsa veya vücudunun her iki tarafını eşit bir şekilde kullanamıyorsa o zaman mutlaka doktorunuza danışmanız gerekir.” Diyor.
Neden geç emekleme olur?
Bir bebeğin ne zaman (eğer isterse) emekleyeceği genellikle bebeğin kişiliğiyle ilgilidir. Aslında emeklemenin sebebi biraz da merak dürtüsüdür dersek yanlış olmaz. Bazı bebekler etraflarında olan şeylerle yetinirken, diğerleri daha meraklıdır ve çevreyi keşfetmeye ilgi duyarlar. AAP (Amerikan Pediyatri Akademisi) kaynakları da bebeklerin çoğunun 7 ila 10 ay arasında emeklemeye başladığını söylüyor. (2)
Bununla birlikte, bazı çocuklar hiç emeklemez, ki bu da çoğu zaman tamamen normaldir. Genellikle, emeklemeyen bebekler etrafta dolaşmak için başka bir yöntem kullanırlar, örneğin popolarının üzerinde sürünmek veya karınlarının üzerinde kaymak gibi.
Endişe konusuna gelirse, AAP kaynakları da Dr. Mumcu ile benzer bilgi veriyor, bebeğiniz kaba motor hareketlerini yaparken her iki kolunu ve bacağını eşit şekilde kullanacak şekilde koordine ettiği sürece genellikle endişelenecek bir durum yoktur. Ancak, bebeğinizi düzenli kontrole götürdüğünüzde gelişimsel endişeleriniz hakkında doktorunuzla konuşmak her zaman faydalıdır.
Emeklemeyi nasıl teşvik edebiliriz?
Aslında bu emekleme başlı başına detaylı bir yazı konusu, o da sözümüz olsun😊 Ama kısaca değineceğiz; Bebeğinizi emeklemeye teşvik etmek için öncelikle kollarını kullanarak kendilerini dik tutmalarını teşvik eden "karın üstü zamanını" arttırın. (Onu karın üstü bırakın) Arada oturmasını (destekli olarak) teşvik edin, Bebeğiniz sırt ve karın kasları geliştikçe emeklemeye de hazır olacaktır. Ayrıca, siz ona örnek olabilirsiniz! Yanında oturup sonra da emekleyerek bebeğinize rol model olmak eğlenceli olabilir.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) uzmanları, bebeği teşvik etmek için bir oyuncağını veya başka bir arzu ettiği nesneyi onun kolayca erişemeyeceği bir yere koymanızı ve ona ulaşmak için ileriye doğru hareket etmesini teşvik etmenizi de öneriyor. (3)
Tabii ki bebeğiniz emeklemeye başladığında, bu olayı birlikte kutlamayı da unutmayın. Bu mutluluk paylaşımı en güzel teşvik yöntemidir.
Peki, Ne yapmamalıyız??
Dr. Mumcu, bu konuda ilk olarak “Yürüteç Kullanmayın, ana kucağı-bebek koltuğu gibi konforlu ortamda geçirilen zaman azaltın, emeklemesi için onu zorlamayın” diyor. Eğer bebeğinizi yürütece koyarsanız yerde geçirilen zamanı azaltmış olursunuz, bu da emekleme için gerekli olan gelişimi göstermesini engeller. Bebek yürüteçlerinin uzun süre kullanılması bebeğinizin yerde geçirdiği vakti kısıtlar. Bu da emeklemesine engel olur ya da geciktirir.
Eğer bebeğinizi o hazır olmadan bazı hareketleri (emekleme gibi) yapmaya zorlarsanız, mutlu olmayacağı için bu gelişimi göstermek yerine size direnç gösterebilir. Onu teşvik edin ama zorlamayın.
Geç Yürüme ve Nedenleri nedir?
Söylemiştik, bebeklerin yürümeyi öğrenme aralığı çok geniştir. Ortalama olarak, (AAP'ye göre) çoğu bebek 12 aylıkken ilk adımlarını mobilyalara tutunarak atar. (4) Ancak bebeklerin 18. aya kadar yardım almadan bağımsız adımlar atması beklenmez.
Evet bazı aceleci bebekler 8 aylıkken dahi yürümeye çalışır, bazıları da 18 aylıkken yürür. Hepsi normal aralıktadır, ancak endişeleniyorsanız, düzenli kontroller sırasında doktorunuzla konuşmanız sizi rahatlatabilir. Doktorlar genellikle bebeğin kas yapısı ve refleksleri iyiyse fazla endişelenmez.
Bebeklerde geç yürümenin birçok nedeni olabilir.
Kalıtım önemli rol oynar; eğer ebeveynlerden biri geç yürümüşse, bebeğin de geç yürümesi ihtimali kuvvetlidir.
Ayrıca, bazen iri bebekler daha geç yürürler çünkü taşımaları gereken daha fazla ağırlıkları vardır ve kuvvet oluşturmak daha fazla zaman alır.
Yukarıda yazıldığı gibi bebeğin kişiliği de önemli bir faktördür. Bazı bebekler bulunduğu yerde kalmaktan (oynamaktan, izlemekten) memnun olabilir.
Teksas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Merkezi, bir bebeğin geç yürümesinin sağlıkla ilgili nedenlerini şu şekilde sıralıyor: (5)
· Düşük doğum ağırlığı veya prematürelik,
· Bebeklik döneminde uzun süreli hastalık veya hastanede kalma,
· Down sendromu veya fetal alkol spektrum bozuklukları gibi bazı durumların neden olduğu gelişimsel gecikmeler,
· “Spina bifida” veya “serebral palsi” gibi nörolojik veya nöromüsküler durumlar.
Ama yanlış anlaşılmasın; Genellikle, gecikmeye başka fiziksel/psikomotor bozukluk belirtileri eşlik etmediği sürece hemen tıbbi bir durumdan şüphelenmek için bir neden yoktur. Yine de, bebeğiniz 15-16 aylık olduğunda halen adım atmıyorsa, doktorunuz altta yatan neden(lerin) belirlenmesi için detaylı bir inceleme önerebilir.
Yürümeyi nasıl teşvik edebiliriz?
Yukarıda değinmiştik, onlara verilen isme rağmen bebek yürüteçleri aslında bebeklerde yürümeyi teşvik etmez. Aslında, araştırmalar bunun tam tersini gösteriyor: Yürüteç kullanan bebeklerin kullanmayanlara göre daha düşük lokomotif gelişim puanları aldığı görülmüştür. (6)
Ayrıca bunlar çocuğun gelişmekte olan yürüyüş ve duruşunu olumsuz yönde etkileyebilirler.
Peki, bunun yerine yürümeyi teşvik etmek için ne yapabiliriz? Emeklemeye benzer şekilde, bebeğiniz ayağa kalktığında ve ilk titrek adımlarını atmaya çalıştığında onu neşelendirerek yürümesini teşvik edebilirsiniz.
Ellerinizi onun etrafına uzatın ve eğer düşerse onu tutacağınıza güvenmesini sağlayın. arada düşmesi kaçınılmazdır tabii ki. Bu gerçekleşirse de, onu teselli edin, sevginizle destekleyin ve yeniden başlatın. Ve ardından bir adım, sonra iki, sonra üç adım attıklarında, bir maraton yarışı tamamlamışlar gibi onları sevgi ve neşe ile ödüllendirin. Ebeveyn sevgisi ve neşesi bebekler için en büyük motivasyon kaynağıdır.
Bilindiği gibi, en önemli iletişim yöntemimiz konuşmak. Doğal olarak da bebek gelişiminde en çok merak edilen ve beklenen konulardan birisi. Bu konu da tek başına ayrı bir yazı kaynağı ama, kısaca “konuşmada gecikme” meselesine burada da değineceğiz.
Bebekler kabaca ilk 3 ayda ses çıkarma, 3-9.aylarda sesleri birleştirme ve ardından kelime oluşturma yeteneği geliştirir. (7) AAP raporlarına göre de, 1 yaşına kadar çoğu bebek en az bir kelime söyler ve 18 ay ile 2 yaş arasında ise genellikle her hafta yaklaşık bir yeni kelime öğrenirler. (8)
Tabii ki bu süreler de ortalama değerlerdir, yani bazı bebekler bu dönüm noktasına daha erken ulaşırken bazıları daha geç ulaşır.
Konuşma/dil yeteneği gecikmeleri nadir görülen bir olgu sayılmaz. AAP'ye göre, geç dil gelişimi en çok gecikme görülen gelişme noktasıdır ve 5 çocuktan 1'ini etkiler. (8)
Dil gelişimi, anlama ve karşılığında konuşmayı gerektirir ve bu beceriler farklı şekilde gelişir. Alıcı dil (anlama) önce başlar ve genellikle ifade edici dil (konuşma) da takip eden 6 ay süre içinde gelişir. Bu bilginin anlamı, yürümeye başlayan bebeğiniz istediğiniz zaman burnunu işaret edebiliyorsa, henüz konuşmuyor olsa bile bu eylem dil becerilerinin geliştiğinin bir işaretidir.
Boston Üniversitesi Pediatri profesörü ve bölüm başkanı Dr. Barry Zuckerman, çocuğunuzun ifade dili gelişiminde geride kalması halinde, doktorun büyük ihtimalle ilk kontrol edeceği şeyin bebeğin işitmesi olacağını söylüyor. Davranışsal Çocuk Doktoru Dr. Pamela High ise, "Erken dil eksikliği çocuğunuzun zeki olmayacağı anlamına gelmez." diyor. “En meşhur örnek Albert Einstein, ikinci yaş gününden çok sonra konuşmaya başlamış” diye ekliyor. (9)
İki yaşına gelen çocuklarda dahi, %10 oranında konuşma gecikmesi olabilir. Bu durum erkek çocuklarda biraz daha fazla oranda görülebilir. Çoğu durumda 3 yaşına kadar bu sorun geçer, ama ilerleme olmuyorsa, doktorunuzun önerisi ile bir uzman tarafından detaylı inceleme gerekebilir. Buna yol açan bazı sorunlar şöyle belirlenmiş: Uyaran eksikliği, Ağız içi sorunları (dil bağı) İşitme eksikliği, Nörolojik sorunlar, Otizm. (10) Tabii ki bunlar olacak diye yazmıyoruz, inceleyip karar verecek olan uzman doktorlardır. Belki sadece "tembel bir çocuk" diyebilirler.
Biz bebeği konuşmaya nasıl teşvik edebiliriz?
· Bebeğinizle gün boyu gerçek kelimeler kullanarak konuşun. Çocuk dili gibi birşey yoktur. Günlük kullanığımız dili kullanın.
· Konuşurken kelimeleri heceleyerek üstüne basa basa konuşun, yuvarlamalardan kaçının.
· Ona sık sık ve düzenli kitap okuyun.
· İş yaparken yaptığınız eylemleri ona anlatın, kelimeleri vurgulayın. “Şimdi yumurtanı pişiriyorum, sonra beraberce onu yiyeceğiz” gibi.
· Onun sözlerine daha fazla sözle karşılık verin.
· Bebeğinize şarkılar ve tekerlemeler söyleyin.
· Diğer bebeklerle birlikte oynamasını sağlayın.
· O sizinle konuşmaya çalışırken sabırla dinleyin.
Eğer siz baskın şekilde (sürekli) onun adına konuşursanız, ona dil becerilerini uygulama fırsatı vermiyor olabilirsiniz. Eğer onun ne istediğini tahmin edip hemen söylerseniz, onun kendisini zorlamasına gerek kalmaz. Tersine davranın, istediği bir şeyi kendisinin söylemesi için teşvik edin.
Bebeğin kişiliği konuşmada da önemli bir rol oynar. Dr. Zuckerman, bazı bebeklerin doğal olarak sessiz olduğunu söylüyor. Şarkılar, tekerlemeler söyleyerek, onun kendi seslerini taklit ederek ve onun da sizi taklit etmesi için cesaretlendirerek onu yönlendirebilirsiniz. Ayrıca, Dr. Zuckerman, "Beraber Kitap okumak gibisi yoktur" diyor. "Resimlerdeki şeyleri işaret edin ve isimlendirin ve çocuğunuzdan işaret etmesini ve isimlendirmesini isteyin." (9)
Ebeveynler, bebekleri "ortalama zaman geldiğinde" konuşma veya yürüme gibi gelişim noktalarına ulaşamıyorsa doğal olarak endişelenmeye başlar. Ve bu noktalarıa dikkat etmek gerçekten önemli olabilir. Örneğin Otizmin bazı erken belirtileri 12 aydan erken dahi tespit edilebilir ve erken müdahale çok önemlidir. Burada önemli olan doktorlardan alıntı ile yukarıda belirttiğimiz diğer unsurların (motor gelişimleri vb) da gözlenmesidir. Birden fazla dikkat çeken durum varsa hemen doktora danışın.
Ancak, başkaları gelişim aşamaları hakkında size baskı yapıyorsa, örneğin arkadaşlarınız araya girip, "şu bebek emekledi, seninki neden hale emeklemiyor" diyorsa, duymazdan gelmeye çalışın. “Doktoru onun için endişelenmiyor, bu yüzden ben de endişelenmiyorum" da diyebilirsiniz. Genel söylemdir, bebeğinizi/çocuğunuzu diğer bir bebekle karşılaştırmamaya çalışın.
Yazılarda, kitaplarda söylenen süreler (aylar) “ortalamadır”. Yani, o sürenin altı da, üstü de gayet normaldir.
Ancak gamsız olmak da doğru değil, tabii ki endişelerinizi çocuk doktorunuza iletin. Kendi gözlemlerine göre bebeğin gelişimini kolayca değerlendirecek ve size bir yorum yapacaktır. Eğer, doktorunuzun bir şeyi kaçırdığına dair içinizde bir huzursuzluk varsa, veya kendinizce o konu için bir kırmızı bayrak görüyorsanız, ikinci bir görüş de alın. Bu gayet iyi bir rahatlama veya olası bir soruna çözüm olabilir. (Örneğin biz kendi çocuğumuzun bebekliğinde öğrendiğimiz bir sorunu için 3 ayrı uzmana gittikten sonra hepsinin yorumlarını değerlendirerek operasyon kararı vermiştik.)
İlk olarak, büyük resme odaklanın ve bebeğinizin gelişimine genel olarak bakın.
İster saklambaç oynasın ister öpücük atsın. Bebeğin gelişimi sırasında sıçramalar ve duraklamalar olur. Tekrar edelim; Tüm bebekler farklı hızda gelişir. Bebeğiniz dönüm noktalarına ulaşmada geride görünüyorsa, hemen strese girmeyin; Ancak onun gelişmesini izleyip yardımcı olmak için uzman değerlendirmesi ve destek almayı da geciktirmeyin.
Biz OZMOZ ailesi olarak bebeğinizin konuşma becerisi için pek bir şey yapamayız😊
Ama, onun rahat ve keyifli hareket edebilmesi için ergonomik tasarımlı, fonksiyonel kalıplı giysileri yılların uzmanlığı ile geliştirip size sunuyoruz. Kullandığımız dikim teknikleri de onun ilk adımlarını atmasına kolaylık sağlar.
Titiz şekilde hazırladığımız bu bilgi yazılarımızla da, ebeveyn olarak çıktığınız bu önemli, güzel ama meşakkatli yolda sizin yanınızda olmaya çalışıyoruz.
Eğer okuduğunuz yazılarımızdan fayda sağlıyorsanız, bizden mutlusu yok.
İsterseniz sitemize üye olarak yeni yazılarımızdan, indirimlerden veya yeni ürünlerden haberdar da olabilirsiniz. Bu arada, eğer öğrenmek istediğiniz, incelememizi istediğiniz konular olursa her zaman bize yazabilirsiniz, ulaşabildiğimiz kaynaklarla size her konuda destek olmaya çalışırız.
Bu yazımıza da güzel ve sevimli Ozmoz bebeklerimiz ile bir nokta koyalım :)
Mukadder Özden, Anne ve Tekstil Mühendisi
İlgilenenler için detay kaynaklar:
4) AAP Milestones of Development Surveillance
9) Parents.com
10) Dr Yelda Mumcu